4 arkadaşın yani bizlerin geleneksel 3. tatilimiz başladı ve bitti. Çok güzel anılarla çok güzel heyecanlarla renklendi ve 10. günün sonunda bitti. Van’dan 12 Temmuz Cuma günü sabah 05:00 da başladı tatilimiz. Önce Tatvan da Avşor (Et Suyu) içtik ardından Adana da çok nefis bir kebap yedik.
Mersine geldiğimizde künefe yemeden yapamazdık tabii ki. Mersinden sonra Silifke Susanoğlundaki Apart otele geçtik. Deliksiz 8 saatlik bir uykunun ardından sabah Cennet Cehennem yolundaki kahvaltı salonunda mükemmel bir kahvaltı yaptık.
Masada aeta kuş sütü eksikti. İlk defa yediğim İncir reçeli ve Ceviz reçelleri tam bir ziyafetti. Mersin yörük geleneğine has Sıkma ise tam benim damak tadıma hitap ediyordu. Kahvaltı sonrası Mut Karaman yolundan Konyaya yolculuğa devam ettik.
Burada çıktıktan sonra Konya ya gidip Mevlanayı ziyaret ettik. Mevlanayı 5. kez görüşüm olmasına rağmen her seferinde ayrı bir lezzet aldım.
Diğer arkadaşlarımdan ikisi Mevlanayı ilk kez görüyorlardı ve çok beğenmişlerdi. Mevlanaya yakın bir yerde bir lokantada Konya Tandır yedik fakat yemek çok vasattı. Tüm gezginlerin başına gelen bizimde başımıza gelmişti Turistik yerlerdeki kötü lokanta sendromu 🙂
Konaklama merkezimiz olan İnegöle doğru yaklaşık 3,5 saatlik bir süreden sonra nihayet kalacağımız eve geldik. Bu ev beraber gezdiğimiz arkadaşımıza ait bir ev olduğundan dolayı herhangi bir ücret vermiyorduk buda bizim gezi giderlerimizi dengeliyordu. Ben daha ucuz yerler ve yiyecekler, daha uzun gezmeleri hep benimsemişimdir. Lüks lokantalarda para harcamaktansa daha ucuz yerlerde yemek yiyerek bu paralarla daha çok gezmeyi hedefliyorum.
İnegöle geldiğimiz akşam müthiş Oylat Kaplıcalarına attık kendimizi. Aman Allah’ım bu nasıl bir güzellik, nasıl bir sağlık ve sıhhat. Burada yıkandıktan sonraki sabah uyandığımda müthiş bir rahatlık hissediyordum.